Öylesine

Aslında çok uzun zamandır ne Smmyy ne de ben bloga doğru düzgün bir şey yazmıyoruz... Smmyy'ın şu sıra pcsinde bir arıza var, internete giremiyor ki bloga yazsın. Ben ise internete arada girsemde yazacak vakit bulamıyorum... Kısa kısa yazasım geldi olanı biteni...

* Smmyy'ın laptop bozulduktan sonra bizim msn muhabbetleri ortadan kalktı...Birbirimizi özlemekle mesguluz su sıralar. Koskoca tatili yata yata gecirdik bulusmadan etmeden. Onun acısını cıkarmayı dusunuyoruz ama zilyon yıl sonra olur herhalde bu gidisle...

* 1 dersimden daha arastırma veya seminer ödevi verirlerse kendimi boğazın derin ve serin sularına atacağım... 2 dersten seminer ödevi, 1 makale yazımı, 1 biyografi yazımı... Ey okul insaf! Benim lisans öğrencisi oldugumu hocalarıma hatırlatmam gerek... Ben daha 3'üm ama tez ( bizim bölüm tezsiz, isteyen öğrenciler"proje" adı altında tez yazıyor) konum bile belli oldu bu ne hız anlamadım...

* Avon'un yeni rujuna bayıldım. O hangi ruj derseniz, su an hatırlamıyorum... Bir ara fotosunu çekerim. Ama yeni katalogta gelecek rujlardan en basta zaten... Adı pink pomp'tu sanırım. Sallama ihtimalim oldukca yuksek... 

* Tarihin Arka Odası programının sonunu bir türlü göremiyorum. Uykuma yenik düşüyorum...

* Mart ayında Vogue geliyormuş!! Sabırsızlıkla bekliyorum!

* Son aldığım Flormar farımı annem basta olmak üzere kimse begenmiyor... Oysa ben bayılmıstım ona...

* Çok çorba bir yazı yazdım, farkındayım...

Hediye...

Bu tür yarışmalara katılmayacaktım... Amma velakin NARS'ları görünce dayanamadım... Buyrun ByHeh'in düzenlediği yarışmaya buyrun burdan gidin...

Flormar Matte Terracotta Eye Shadow/M102

Baya uzun zamandır böyle şeftali rengimsi ( bu ne biçim bir tanımsa ) hafif turuncumcu bir far arıyordum. Bugun basım göğe erdi ve aradığımı Flormar'da buldum!!

Renk vermesi gayet güzel. Kalıcılığı hakkında şimdilik bir şey diyemem. Ben şimdiden bu farı nasıl bitireceğimi düşünmekteyim.. :D Swatchlamayı unutmuşum, artık sonraya.

Bu arada okulda bahar yarıyılına başlamış bulunuyorum. Bu dönem geçen dönemlerin hiç birine benzemiyor. Hepsinden kat kat daha zor. Kısacası, blogu artık saldım çayıra Mevlam kayıra... =)

Sanal Bebek - Petville

Facebook'ta oynanan oyunlara ( FishVille, Farmville, PetVille ve daha niceleri ) zaman öldürdüğü, gereksiz olduğu kanısıyla hep karşıydım ve hiç merak etmemiştim. Gelin görün ki son 2-3 gündür PetVille delisi oldum ben...Bu hale gelmemin sebebi muhterem bacım Smmyy'dır onu burdan öpüyorum! :)

FarmVille daha yaygın bir oyunken neden ben petville delisi oldum? Cevabını verecek olursam, sanal bebek derim... 90 kuşağında çocuk olupta sanal bebeği olmayan var mıydı? Yılını tam hatırlamıyorum ama 1996-1998'li yıllarda sanal bebek çok modaydı. Hemen hemen her çocuğun bir sanal bebeği vardı. Hatta bir ara bizim sınıf öğretmenimiz ( ilkokul 1. sınıf ) sınıfa sanal bebeklerimizi getirmemizi yasaklamıştı. Ama yani haksızdı o da. Bakım istiyor yahu, bebek sonucta. Biz bakamayınca ölüyordu garibim... Sanal bebeğim öldü diye azda ağlamazdım hani...

Şimdi şu sol tarafta gördüğünüz sanal bebek işte. Şimdi bulsam yine alırım, yine beslerim o derece seviyorum yani. ( Zaten bu pembeyi görsem kesin alırım. Oynamayacak olsamda alırım rengine kurban! ) 

Petville oynamamın tek sebebi sanal bebektir işte. Zaten aralarında fark yok. İkisinde de hayvan besliyorsunuz. Petville gelişmişi ve süslüsü sadece...

Şu iki bıdık kedi roxana ve smmyy işte... Kedilerimiz bile süslü! :D Bu ikisi hopluyor, zıplıyor,dedikodu yapıyor vs vs...

Petville; benim senden yakamı kurtarmam gerek okulum açılıyor benim!

Yeniler

Tatil sürecinde bir kaçamak yapıp kendimi şımarttım. Bu aralarküçük küpelere taktığım için gözüme kestirdiklerime hemen sahip olasım var! Aslında bir de leoparlı taç almıştım ancak fotoğraflamayı unuttum. =) ( Blog yazmak güzel ama bazen fotoğraf çekmek, küçültmek, yüklemek çok zor geliyor bana yalan yok... )

Meleklere olan ilgimi bilmeyen var mı? Melekli yüzüğü gördüğümde almazsam kesinlikle olmazdı. Bir de üzerinde nazar boncuğu var o da benim ilgi alanım. E kim tutar beni? =)

Melekli bileklik ise ablacığımın hediyesi. <3>

Fırat

Uykusuz dersiginde Uğur Gürsoy tarafından oluşturulan bir köşe "Fırat". Benim Fırat'tan haberim yoktu. Ta ki; Marjo ondan bahsedene kadar...Zaten Fırat'la bir kere karşılaştıktan sonra her Perşembe ilk iş Uykusuz almak oldu.. =) 

Fırat'ın karikatürlerinin olduğu kitabıda aldım. Gülmek istediğimde açıp açıp okuyorum. 80-90'larda çocukluk yaşamış olanlar, eminim Fırat'ta kendilerinden bir şey bulacaktır...Kitaptan rastgele sizler için çektiklerim...